ÇAĞIN YAMAÇLARI – I

ÇAĞIN YAMAÇLARI – I

Budak uçlarından ağıyor göklere ve esrarlı vadilere
Çağın yamaçlarından
Kıvrıla kıvrıla akıyor zaman
Kavruluyor başaklar güneşin arzıendamına hayran
Kısa dar gölgelere sığınıyor
Koyunlar, sığırlar ve atlar
Alev alev bir kaya sathına uzanıyor ince bir yılan
Dibinde karıncalar
Yüklerini taşıyorlar durmadan
Kulak ardına düşüyor bir bomba bir kurşun sesi
Bir kuş kanatlanıyor çalılıklardan
Bir garip annenin kendi hâline bıraktığı beşiği sallıyor hafif bir rüzgâr
Bir anne erin kızını allıyor pulluyor
Uzaklardan geliyor sela sesleri
Daha uzaklardan uluyor çakallar
Ergin kurtların bıçkın gözleri kolluyor kızların yaldızını
Tuzlu, mübarek alın teri damlıyor bir çiftçinin alnından
Elindeki orak
Keserken başakları usanmadan
Aklına sinsi bir yılan gibi sinsi bir cümle giriyor: …
Bir kertenkele kuyruğunu bırakıyor bir yardan
Karıncaların kuyruk bayramına kurban
Kuytuların içli dışlı koylarında
Bana bana tuzlara kendilerini
Döne döne bir o yana bir bu yana
Bunlar ve onlar
Güneş, kum ve deniz aşkına
Gözlerinde doyumsuzluk, başlarında musikar
Bronz tenleri içinde
İçten içe
Yalazlanıyor helezonlar
Gizlide gebe kalanlar
Doğuruyor aşikâre
Bakireler de anlıyor
Her gün suya girenler kadar
Akıllı telefonları ellerinde
İçlerinde kuşlar kanat çırpar
Pır pır: aşktır, mesajdır, ihanettir, ahtır, günahtır…
Ari günahkârlar
Yıkanıyor deryalarda ya da havuzlarda
Akıyor kirleri diğer bedenlere ve ruhlara
Akıllı telefonları ellerinde
Buğulanmış hayatlar çiziyor camlara onun bunun nefesi
Kulak ardına düşüyor bir bomba bir kurşun sesi
İki parmak arasına sıkışıp kalıyor ele avuca sığmayan insan
Kuru bir yaprak gibi gözlerinden düşüyor her şeyi
Her can için bir beşik sallıyor rüzgâr her beşik için bir can
Yanık bir yaprak gibi yerlerde sürükleniyor ney sesi
Dudak uçlarından ağıyor göklere ve gizemli vadilere
Çağın yamaçlarından
Kıvrıla kıvrıla akıyor zaman

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.