Yine de “Olsun!” mu derdin?
Osmangazi Köprüsü’nden geçtik; elektronik gösterge 117,90₺ yazdı… Feribotla geçiş 99₺ olduğuna göre eh 18₺ fark, fazla değil diye düşündüm… İlk çıkışa yöneldim, karşıma tekrar paralı yola giriş gişesi çıkınca aracımı cebe çektim, görevli bayan gişeden inip bana doğru yürüyünce ben de yürüdüm, yarı yolda buluştuk:
“Ben eski Yalova yoluna çıkacaktım, yanlış bir yola mı girdim?”
“Hayır; ama [bu yola] girmeden çıkamazsın; zaten fazla uzun değil!”
Teşekkür edip arabaya döndüm, hanım dedi ki “Asfaltın renginden belliydi zaten!”
Zorunlu seçmeli ders gibi zorunlu seçmeli ve asfaltı kırmızılı yola girdim, çıktım 4,95₺
Olsun dedim milletten çıkacağına… “ama öyle değil” dedi içimin sesi:
“Dönüp de şöyle bir bak köprüye… Mercedes giriyor çıkıyor: 117,90₺; Audi giriyor çıkıyor: 117,90₺; sana bana, ona buna 117,90₺… Gösterge köprüye gireni çıkanı tek tek gösteriyor ama bir de milletten çıkanı şöyle gösteren bir sistem olsaydı da görseydin: Porsche mi geçti 117,90₺ paravantuzlu kumbaradan ve bilmem ne kadar kıçı kırık, kumbarası delik takadan; BMW mi geçti 117,90₺ elin kirinden ve bilmem ne kadar alın terinden,.. Çoktan mı çok gidiyor azdan mı çok, görebilseydin; geçenden kaç geçmeyenden kaç açke alıyor, alan, Deli Dumrul mudur Hilfülfudul mudur, bilebilseydin yine de ‘olsun’ mu derdin?”