Gel Vatandaş, Gel!..

Gel Vatandaş, Gel!..

Adam, Nimet Abla Camisi’nde kıldığı namazın ardından büyük ikramiyenin kendisine çıkması için dua ediyordu, çıkarsa böyle büyük bir cami yaptıracağına söz vererek duasına devam ediyordu, ümitliydi ama aksi şeytan, aslında her çekilişte hile yapıldığını fısıldadı kulağına…
Ümitsizliğe kapılan adam, imam odasına girdi ve koltuğuna kurulmuş iphone’dan Kur’an dinleyen imama sordu:
“Kumarda hile yapmak caiz midir?”
İmam: “Kumar oynamak ve oynatmak haramdır?” dedi.
Adam ikna edici yanıt alamadığını düşünerek bir avukata gitti, danışmanlık ücretini ödedi ve sordu:
“Kumarda birinin hile yapması yasal mıdır?”
Avukat: “TCK 228. Madde’ye göre kumar oynatmak suç olduğuna göre öncelikle nerede ve nasıl oynadığınızı bilmem gerekiyor?” dedi..
Adam hiçbir şey demeden avukata baktı, avukat ona…
Adam düşünüyordu: “Düzenleyen hem resmî hem millî bir kurum, müdürü için iyi adam diyorlar, bilet aldığım dükkân Diyanet’in camisine ait, durduğum yer kamusal alan, etrafımda tanımadığım bir sürü insan, bütün başlar birbirine benziyor ama iki baştan biri vatan haini diyorlar…”
Adam kısık bir sesle teşekkür etti, başka bir şey söylemeden dışarı çıktı, başına geçirdiği kasketinin siperini gözlerinin üzerine doğru indirdi, meydanda yönlerini şaşırmış karınca sürüsü gibi dolanan kalabalığa karıştı, kulağına büyük küçük propaganda araçlarından farklı ton ve üsluba bürünmüş sesler geliyordu:
“Beka sorunumuzun olduğu böyle bir ortamda sen neyin davasını güdüyorsun? Niye nankörlük…”
“Fitne fesatla ifsat ettiğin toplumu neyle ihya edeceksin be hey…!”
Adam kalabalık arasından ıssız bir sokağa saparken tiz bir işportacı sesi yankılanıyordu meydanda:
“Gel vatandaş, gel… Kim olursan ol yine gel!..”

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.