BİRÇOK HERKES GİBİ OLMAYAN BİRİ

BİRÇOK HERKES GİBİ OLMAYAN BİRİ

           Alıştığı yoldan yürümeyi sever çoğunluk. Hayatın tehlikeli yollarında ancak tanıdık ayak izleri takip edilerek huzurlu bir yolculuk yapılabilir. Değişmeden yaşamak kadar, çevrenin rengine bürünerek değişmek de kolay ve güvenlidir. Zor ve tehlikeli olan değişimi düşünmek, değişik düşünceler üretmeye yeltenmektir. Bu yüzdendir ki “En kestirme yol, insanın bildiği yoldur.” denmiş ve farklı yollardan, farklı yola girenlerden yüz çevrilmiştir.
           İnsanlar, hayatı en kestirme yollardan tüketir. Farklı bir yol denerseniz sapmış, sapıtmış olursunuz. Nereye vardığınızın hiç önemi yoktur, eskinin bile yeniden keşfedilmesi gerektiği gibi fikirlerse filozofçadır, tehafüttür.
           Biri olsa gerektir ki bilinen, gösterilen doğrulara bile kişinin kendi içindeki en kestirme yolu kullanmadan ulaşmasının mümkün olmadığını göstere. Bunu göremeyen nice diğerleri vardır, tutunamadan yitip gider bu diyardan.
            Biri olsa gerektir ki insan kalabalıklığı içinde yalnız başına güneşi ensesinde taşımaya mahkûm ola ve ateşte erittiği kelimelerden, gözlerinin derinliklerindeki cennet bahçelerine yağmur bulutlarını taşıya.
            Gerçekler; içlerindeki çileli, derin, gizli güzergâhı bulanların tekil dünyalarındadır, kalabalıkların bildik, sıradan, çoğulcu yaşamlarında değil.
            Birbirinin bin bir aynaya yansıması gibi yaşayan halk yığınları içinden biri, insan olmanın diğer varlıklar gibi ortak üretimin bir dişlisi olmanın ötesinde her kişinin tek başına bir âlem, ayrı bir şuur dünyası olmaya bağlı bulunduğunu anladığında, buna inandığında bunun sevdasına mecbur ve çığlıklar atarak bunu yaşamaya mahkûm olur.
             O da herkes gibi ölümlüdür; ama hiçbir ölümlünün adı onunki kadar uzun, anlamlı, yol göstericisi, mirasçısı çok, kendine benzemeye çalışanı bol olmamıştır. Bu büyük azınlıktır ki insanlığa yol gösterir.
              Zamanla bu yeni ya da yeniden keşfedilmiş yol; insanlığın kolay, kestirme yolu olur, alışkanlıklarının çocukları için. Onlar da ataları gibi çileyle yoğrulmuş bu hayatı sıradanlaştıracak, birbirinden farksız yaşanır, yaşanası yapacak, çocuklarına torunlarına bu kolaylaştırılmış, çoğulcu, kutsanmış töre yaşamı miras bırakacaklardır.
              Ve biri daha, insan olmanın diğer varlıklar gibi, sorgulamadan yaşamakla nasıl mümkün olduğunu anlayamadığını haykırıncaya; yeni biri, yeni bir hayatı yeniden keşfedecek bir öncü olarak gelinceye kadar bu böyle devam edip gidecektir, maalesef.

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.