YEDİ RENGİN ÖTESİ
Hadi Sütliman,
Kalk çıkalım bu tenhadan,
Yürüyelim biraz
Bak, yağmur da çiseliyo,
Güneşler çıkıyo yağmur damlacıklarından
Yürüyelim hadi,
Yürüyelim yedi renge
Yedi renk düşsün gözlerine
Yürüyelim hadi,
Kızılelma masallarından öte,
Yedi rengin ötesine,
Yürüyelim ağır ağır
Görmüştüm ya seni böyle bir günde,
Unuttun, di mi?
“Unutmak!
Ama yağmur kokmaz ki bu şehirde,
Çamurlar da bulaşır ayağımıza, insan kadar kirli.”
Hadi Sütliman,
Bak kuşlar da uçuşuyo,
“Kuşlar!
Ama onlar güvercin diil ki,
Kumru da diil, serçe de;
Bak gökyüzünü kararttılar yine
Ve gitmiyolar hiçbir yere
Ve uçuşmuyo içimin ürpertileri onlar kadar!”
Hadi sütliman,
Ölü gibi durma gözlerimde,
Yaşamak hiç olur mu böylesi,
Duyuyo musun bak, yollar çağrıyo bizi.
“Yollar!
Nerden geliyo ufka saplanan bu yol?
Bak yolda bi ses yürüyo,
Annem mi çağrıyo beni?
Bu yollardan o geçmiştir, biliyo musun?
Nerden bileceksin;
Ben diilsin ki,
Annem de diilsin,
Yollar da hissetmez, biliyo musun?”
Hadi Sütliman, insanlar bekliyo bizi.
“İnsanlar!
Niçin konuşmuyolar; dudakları oynuyo ama…
Sahi, ben o gün ölmüş müydüm;
Hani denizin dibine kayıp giden bir gemi vardı ya
Hani benzemiyodu hiçbir gemiye,
Gece kadar kara, gece kadar şekilsizdi,
Ruhumdu galiba,
Belki de başkasıydı öldürdüğüm!
Ben yaşamayı bilmem ama
Ölümü yaşadım biliyo musun?
Nerden bileceksin; sen hiç ölmedin ki!
…”