Kaç Kişi Ölüyor?
Bugünlerde ölümleri artan sayılarla ifade eder olduk; şu kadar bin kişi öldü, diyoruz!.. İki kişinin bile birlikte ölmesi mümkün olmadığına göre “bin kişi” öldü dediğimizde, aynı anda ölseler bile ölen bin kişi değil, bin tane bir kişidir.
Bu basit görünen önemli gerçeği vurgulamakla trajediyi hafifletmeye mi çalışıyorum?
Hayır, yanlış açıdan baktığımızı ifade ediyorum. Dünyanın bir ucunda bir can, bir can daha, bir can daha,.. yitirildiğinde milyarlarca insanın kalbi bunu iğne ucu kadar bile hissetmiyor ama ölümler artıkça değil, yaklaştıkça ölümün nefesini ensesinde daha çok hissetmeye başlıyor, korkuyor, paniğe kapılıyor; çünkü canlı istese de ölüyle empati kuramıyor; başkasının hayatının önemini de bu yüzden tam olarak anlayamıyor.
Kendi yakınlarından birini kaybedince bile, çok üzülüyor ama farkında olmadan aynı tavrı sergiliyor; o canı kaybettiğinden çok, hayat nedenlerinden birini daha yitirdiğine üzülüyor, onun yerini başkasıyla doldurmaya çalışıyor. Hemen olmasa da zamanla kanıksıyor.
Ölümleri sayılar, ölüleri isimlerle ifade ediyoruz; oysa kişi öldüğünde henüz ölmemişlere göre bir kişi ölüyor olsa da ölen için herkes ölüyor, her şey hükmünü yitiriyor-yok oluyor, kıyamet kopuyor. Her can yitimini böyle kavrarsak ancak her canın kendi canımız kadar değerli olduğunu anlayabiliriz.
Bir ölüyle empati kurmak istiyorsan farz et ki şimdi ölen sensin; âlemden bir kişi mi eksilmiş olacak yoksa sende yaşayan bütün âlem mi?..