Kalbimdeki Diş İzleri
zifir ifritleri arasından göz kırpıp kaybolan bir yıldız gibi
gönlümün süveydasında aşkın şavkı
tufan dalgaları arasında
bata çıka yükselen alçalan yerden göğe
yükselen alçalan kalbimden
sızıyor zifir ifritleri
çılgınca dönüp duruyor içinde rüzgârrr
yerle gök arasında
yer katmanlarında sema katlarında
sen diyor yola sor yolcuya
karıncalara sor istersen yılanlara ya da önüne çıkan ilk çınara dağa taşa güle dikene
yedi kat yabancıya sor ama sakın sorma sözü eğip bükene
sen diyor
beşiğini sallayan dalgaların üstünde göz kırpan yıldızların insin ciritleri zifirin ifritleri arasında
gizemli bir havada bir köşe başında görüp yetişemeden kaybettiğinin gaipten gelen esansı
gönlünün gaiplerine için için işleyen sesi
kuytularına yuva yapmış şeytanların dağdağası
içindesin hepsi senin içinde
uzayıp kısalıyorsun ayak altında
ayaküstü yediğin içtiğin güzel şeylerin artığı düşüyor gölgenin üstüne basıp geçiyorlar
sen takılıyorsun başka ayaklara
gölgenin en yakını en uzak düşüyor sana
uyuyorsun sönüyor gölgen
gölgesi uzun kısa olanlardan kimi uyandı diyor kimi öldü
eğip bükenler sözü kaldırıp gölgeni yerden gömüyorlar çırılçıplak
kimse söylemiyor sana öldüğünü
sen alıp gidiyorsun kendini
eğilip bükülenler görmeden seni gömüyorlar terekeni
dönüp bakıyorsun ardına
eğilip bükülenler hâlâ
toprak atıyorlar
sana daha dün taş atan biri var içlerinde
gözünde yaş elinde kürek
vakit erkendi diyor biri
biri de dayanmaz buna yürek
onlar gidince geliyorsun geri
alıyorsun eline kalbini
evirip çevirip bakıyorsun her yerine
ne kadar da çok dişin izi kalmış üzerinde