Hırs Körlüğü
Bir bayram günü, Rize’den İstanbul’a, şoförün arkasındaki koltukta seyahat ediyorum… Boş yolda ilerliyoruz… Şoför aniden yavaşlıyor ve arkadan sollayarak gelen taksinin kendi şeridine geçmeye hatalı şekilde yeltendiğini fark ettiğini, frene basarak kazayı önlediğini söylüyor… Hızlı giden taksi gözden kayboluyor… Bir müddet sonra bozkırın ortasında kıvrılan yolda görüş alanımıza bir kaza giriyor: Sağa yanaşmış bir tır, solda ise yoldan çıkmış, sağ yanı boydan boya hasarlı bir taksi… Fark ediyoruz ki aynı taksi, aynı şekilde hatalı sollama yapıp tırın altına girdikten sonra savrularak yoldan çıkmış… Karşı yönden de bir taksi kaza mahalline yaklaşıyor… Jest ve mimiklerinden tır şoförünü suçladığı anlaşılan taksi şoförü hırsından gözü dönmüş şekilde yola atılınca bu taksinin altında kalıyor… Kaza mahalline vardığımızda adamcağız, boylu boyunca, yerde, hareketsiz yatmaktaydı…
Çocuk yaşta şahit olduğum bu olay, bende hırsla hedefine doğru hamle yapanları çağrıştıran imgesel bir anlam kazandı: Kader, kimi hatalarında frene basarak onları kurtarsa da bazen altına alıp bir kenara fırlatıyor…