Devlet Algımız
Özel halk otobüsü şoförü, kartını elinden aldığı kişiyi otobüsten indiriyor ve yolculara göstererek kartları saymaya başlıyor: “Bir, iki, üç… on ve on bir, tam on bir tane… Bugün yakaladıklarım bunlar… Bunlar, sizin elden ele gönderdiğiniz ücretsiz, indirimli kartları cebe indirip daha sonra kendilerininmiş gibi kullanıyorlar… Ben evime ekmek parası götürmeye çalışıyorum, bunlar benim hakkımı yiyor, haram yiyorlar… Devlet arabası olsa hadi neyse!” deyince araya giriyorum: “Devlet daha önemli… Milyonlarca insanın hakkı var.”
“Evet, abi!” diyor: “Tüyü bitmemiş yetimin hakkı…”
Arka taraftan biri, sinirli bir ses tonuyla cevap yetiştiriyor: “Devlet de iyi şeyler yapmıyor!.. Ben çok kaybettim bu devlette!.. Biz neydik ki?”
Bizim insanlarımızın devlet algısı ne kadar tuhaf? Kimi onu ülkeyi yöneten hükûmet şirketi zannediyor; kimi de hükûmetten ayrı, kir tutmaz, kutsal bir varlık. Bu yüzden belki de ya nefret ediyoruz ya da tapınıyoruz; hiçbir şeyi gerçekçi bir gözle değerlendiremiyoruz…