Dahi bir robot, robot üretim fabrikası kuruyor. Ürettiği robotlardan bir kısmı başbakan oluyor, ülkelerini yeni baştan imar ediyor; bir kısmı mühendis oluyor, hastaneler, köprüler, barajlar… inşa ediyor; bir kısmı tıp bilgini oluyor, robotlar âlemine şifa araç ve yöntemleri kazandırıyor; bir kısmı kumandan oluyor, zaferden zafere koşuyor, bir kısmı şu, bir kısmı bu oluyor ve robotlardan bir dünya kuruluyor: kadın, erkek, işçi, iş adamı, amir, memur… 

Fabrika müdürü düzenli olarak bütün robotlardan “Neydiniz, ne oldunuz, neler yaptınız, bütün bunları size ne sağladı?” başlığı altında rapor istiyor.

Raporlar alınıyor, derlenip toparlanıp özet rapor hâlinde müdüre sunuluyor: “Fabrika beni bu özelliklerle üretti, falan robot beni buna göre yönetti ve ben şunları şunları başardım; fabrika olmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı, …”

Fabrika müdürü bütün rapor özetlerinden tek bir özet oluşturarak herkesin görebileceği, okuyabileceği, duyabileceği şekilde yayınlıyor.

Raporda, sonuç cümlesi “Kurucu robotumuz, dahi önderimiz olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı.” ifadesinden sonra fabrika kurucusu robotun şu cümlesi yer alıyordu: “Ben her şeyi sizin için yaptım. Bana inanın, bana güvenin ki ben bütün kâinatı ayaklarınızın altına sereyim.”

Ve bütün bunlar fabrika kurucusu dahi robotun da yaratıcısı olan, gizli açık her şeyi bilen, gören, duyan Tek Yaratıcı’nın huzurunda oluyor…