Dost Acı Söyler
Sadece iyi niyet ve millî birlik beraberlik söylemleriyle toplumsal barış sağlanabilir mi, bunu sağlayacak sağlıklı-birleştirici zihniyete, buna uygun eylemlere, uygulamalara gerek yok mu?
Son zamanlarda sanki derin bir gücün bilerek bilmeyerek güdümüne girmiş birileri iç savaş meydanına çıkacak güzergâhları açmaya çalışıyor, toplumu ayrıştırdıkça ayrıştırıyor:
1. FETÖ piramidinin “tabanı ibadet” ehlinden on binlercesi tutuklandı, işsiz bırakıldı ama ortası ticaret-siyaset” erbabından ve “tepesi ihanet” şebekesinden çoğu ya kaçtı ya hâlâ tespit edilemedi ya da korunuyor.
2. İdarî, hukukî, ticarî ve diğer sosyal ilişkiler “bizimki-öteki” karşıtlığı üzerinden yürütülüyor.
3. Toplumun değişik kesimlerinin sinir uçlarına dokunacak uygulama ve söylemlerden kaçınılmıyor.
4. Eski Türkiye’de kaldığı söylenen düşünce suçu üzerinden tutuklamalar artarak devam ediyor.
5. Millî, manevî söylemler ırkçı, saldırgan söylemlere-sloganlara evrildi; baskın ırk, etkin zihniyet tazyikiyle öteki söylemler merdiven altına çekildi.
6. Sosyal medya da dahil, yazılı sözlü basın düşman mevzilerinden birbirini topa tutan düşman ordularına dönüştü.
7. Zengin-fakir arasındaki maddî manevî mesafe iyice açıldığı halde daha çok, güçlüden zenginden yana pozitif ayrımcılık yapılıyor.
…