Seyyar Müşteri Kulağı

Seyyar Müşteri Kulağı

Rahatsızlanan öğrenciyi hastaneye götürdükten sonra dönüşte nöbetçi eczanenin önünde durduk. Çocuklar ilaç almaya indi. Taksici dikiz aynasından bakıp konuşmaya başladı:
“Eskiden hovardalık yapardım. Altı ay önce karım öldü.” Galiba yola geldi, diye düşünüyordum ki, “Şimdi daha çok hovardalık yapıyorum. Karım balkondan düşüp öldü. Rahmetli, otuz yıl önce bir sevdiğim vardı, dudağından bile öpmediğim, (kadının namuslu olduğunu ima ediyor) şimdi evlenmeyi düşünüyoruz, ikide bir onun yolunu keserdi.” deyince ben hayretle “Biliyor muydu?” diye sordum. Bıyık altından gülerek “Evet!” diye cevap verince, ne yalan söyleyeyim “Kadıncağızı balkondan bu adam atmıştır!” şüphesine kapıldım. Allah’tan çocuklar geldi de konu kapandı…

Birkaç saat sonra bindiğimiz başka bir taksinin şoförü okul grubu olduğumuzu öğrenince anlatmaya başladı; bir oğlu pilot yüzbaşıymış, hiç uğraşmadığı halde okuyup adam olmuş ama büyük oğlan ne yaptıysa adam olmamış… Arada “Sizi öyle bir yerden götüreceğim ki, kimsenin bilmediği…” dedi. Yolda tuhaf halleri olan gençlerle karşılaştık, “Aileler ne yapsın, şunlara bak, hap kullanıyorlar!” diye anlattı durdu… Ücretini ödeyip inerken “Hocam, dua et!” dedi, ben de “İnşallah, siz de dua edin!” deyince “Hocam, samimi olarak dua istiyorum!” diye ekledi. İkinci kez elini sıktım ve hayırlı geceler, dileyerek indim. Baktım bizim çocuklar gülüyorlar. Anladım: Adam beni tanımıyordu; ama sanırım, insan sarrafıydı, benim saf biri olduğumu anlamıştı… Bilemedim, üzülsem mi sevinsem mi?            (İzmir, 24.4.2018)                                                                                                                                                                                      

       

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.